OYUN TERAPISI
              Oyun terapisi, çocugun psikolojik sorunlarini 
                gidermeyi, onun daha uyumlu olmasi için yardimci olmayi 
                amaçlayan, çocuk ve terapistin birbirlerini oyun 
                yolu ile etkiledikleri bir yöntemdir.
              
                Oyun terapisi, konusma problemlerinde, okuma problemlerinde, handikapli 
                çocuklarda etkili olabilir.
              
                Çocuklar genelde problemlerinin farkinda degillerdir. Yalnizlik 
                ve anlasilamamiz olmanin yarattigi kaygi ve sikintiyla basedemezler. 
                Oyun terapisi ile kendi fonksiyonlarini, yeteneklerini gerçeklestirebilir, 
                duygularini ifade eder ve yaratici davranislar ortaya koyabilirler.
              
                Oyun terapisinde terapist
              
                Öncelikle bu alanda yeterli egitim ve beceriye sahip olmali. 
                Çocukla sicak, samimi ve dostça bir iliski kurmalidir. 
                Çocugun duygularini açiklamasi için gerekli 
                destegin verilmesi gerekir. Çocugun faaliyetlerine karismamalidir, 
                çocuk yolu belirler, terapist izler ancak (bana-kendine 
                ve oyun odasina zarar vermemelisin) kurali belirtilmelidir. Terapiyi 
                hizlandirmamalidir, terapi yavas ilerler ve terapist tarafindan 
                oldugu gibi onaylanmalidir. Ilk karsilasmada, terapist kendini 
                tanitmali, çocugun "evet", "hayir", 
                yanitlari verebilecegi sorular sormamali, çömelerek 
                onun göz hizasina inmeli, "seninle biraz oyun oynayacagiz, 
                benimle gel ve oyun odamizi, oyuncaklari gör" denilebilir. 
                Çocugun o ortama getirilme nedeni, ona basit ve anlayacagi 
                bir dille anlatilmalidir. Çocuk duygularini ifade etmekte 
                zorlaniyorsa, terapist kendi duygularindan bahsederek onu tesvik 
                edebilir. Unutmayin ki açiklik açikligi dogurur. 
                Mesela "hastalandigimda ben de çok öfkeli ve 
                sinirli olurum" gibi.