|  
                   ERKEK ISIMLERI 
                  SABAN: (AR) Aralik, fasila. 
                    Hicri, Kameri aylarin sekizincisi, üç aylarin 
                    ikinci ayi.  
                    SABEDDIN / SABETTIN: (AR) Din toplulugu, 
                    cemaati. 
                    SADAN: (FAR) Keyifli, neseli, sevinçli. 
                     
                    SADI: (FAR) Sevinç, mutluluk.  
                    SAFAK: (AR) Günes dogmadan az önce 
                    ufukta beliren aydinlik.  
                    SAFAKGÜN: (AR-TR) Safak renkli, kizil. 
                     
                    SAHABEDDIN / SAHABETTIN: (AR) Dinin 
                    yildizi.  
                    SAHADEDDIN / SAHADETTIN: (AR) Dinin 
                    tanikligi. Dinin belirtisi, isareti. 
                     
                    SAHAN: (FAR) Sahlar. Oldukça büyük 
                    boylu, yirtici bir kus. (bkz. Sahin). 
                     
                    SAHAP: (AR) Alev, ates parçasi. 
                    Kayan yildiz, akan yildiz. Cesur 
                    yürekli kimse.  
                    SAHAT: (FAR-TR) Güçlü, güzel cins 
                    at, atlarin sahi.  
                    SAHBAZ: (FAR) Beyaz ve iri dogan. Yakisikli. 
                    Yigit, serdengeçti. Kabadayi. Cömert.Büyük, 
                    gösterisli, güzel mükemmel. 
                    SAHBENDER: (FAR) Konsolos.  
                    SAHBEY: (FAR-TR) Üstün nitelikli, saygin, 
                    yüce.  
                    SAHDAR: (FAR) Dalli, budakli agaç. 
                     
                    SAHID / SAHIT: (AR) Bir yerde bulunan, 
                    bir seyi gören ve gördügü ve 
                    bildigi seyler konusunda bilgi veren kimse, tanik. 
                    Bir sözlesmenin yapilmasi sirasinda 
                    taraflardan birinin yaninda hazir bulunan. Dogrulayan, 
                    isbat eden.  
                    SAHIN: (FAR-TR) Büyük boylu, kanca 
                    gagali, yirtici bir kus. 
                     
                    SAHINALP: (FAR-TR) Sahin gibi güçlü 
                    yigit, cesur.  
                    SAHINER: (FAR-TR) Sahin gibi güçlü, 
                    yigit er.  
                    SAHINHAN: (FAR-TR) Güçlü, yigit 
                    kimse. 
                    SAHINKAN: (FAR-TR) Yigit soydan gelen, güçlü, 
                    kahraman.  
                    SAHINTER: (FAR) Çok yigit, kahraman, 
                    sahin gibi.  
                    SAHISTAN: (FAR) Sah ülkesi.  
                    SAHKAR: (FAR) Bas eser, en güzel eser.  
                    SAHRUH: (FAR-AR) Yüce ruhlu, görkemli, üstün 
                    kisilikli kimse.  
                    SAHSAR: (FAR) Dallik, agaçlik, 
                    koruluk.  
                    SAHSUVAR: (FAR) Iyi ata binen yigit kimse. 
                     
                    SAHVAR: (FAR) Saha, hükümdara yakisacak 
                    surette. Iri ve iyi cins inci.  
                    SAIK: (AR) Istekli, hevesli.  
                    SAKIR: (AR) Sükreden, durumundan memnun 
                    olan. Allah'a sükreden. 
                    SAMIH: (AR) Yüksek, görkemli.  
                    SAMIL: (AR) Sümulü bulunan, içine 
                    alan, kaplayan, kapsayan.  
                    SANAL: (TR) Ünün yayilsin, taninmis 
                    sanli bir insan ol. 
                    SANALP: (TR) Ünlü, sanli, taninmis 
                    kimse.  
                    SANER: (TR) Ünlü kimse.  
                    SANLI: (TR) Ün, söhret. Hal durum. Debdebe, 
                    gösteris, hasmet. Yüksek makam rütbe. 
                    SARA: (TR) Kente ait, sehire ait. 
                    SARBAY: (TR) Kentli, sehirli kimse.  
                    SARIK: (AR) Dogup parlayan, parlak.  
                    SATI: (AR) Kiyi, kenar.  
                    SATIR: (AR) Neseli, sen. Büyük 
                    bir kimsenin ati yaninda gitmekle vazifeli aga. 
                     
                    SAYLAN: (TR) Çok övünen, gururlu kimse. 
                    Sevinçli, neseli.  
                    SECAAT: (AR) Yigitlik, cesurluk, korkusuzluk.  
                    SECAADDIN / SECAATTIN : (AR) Dinin 
                    kahramani, dinin yigidi.  
                    SECI: (AR) Cesur, yürekli, yigit.  
                    SEFAADDIN / SEFAATTIN: (AR) Dinin, 
                    Allah ile kul arasinadaki araciligi, 
                    dinin sefaati. 
                    SEFIK: (AR) Sefkatli, acimasi 
                    olan, esirgeyici.  
                    SEHIM: (AR) Akilli ve kurnaz yigit. 
                     
                    SEHRIYAR: (FAR) Padisah, hükümdar. 
                     
                    SEHRUD: (FAR) Büyük çay, nehir.  
                    SEHZAT: (FAR) (bkz. Sahzat).  
                    SEKIB / SEKIP: (FAR) Sabir, 
                    tahammüllü, dayanikli.  
                    SEMAIL: (AR) Huylar, davranislar, 
                    aliskilar. Bir kimsenin dis 
                    görünüsünün özellikleri. 
                     
                    SEMDIN: (AR) Dinin mumu, dinin aydinligi. 
                     
                    SEMI: (AR) Mumla, isikla 
                    ilgili, isikli. Mum yapan ya da 
                    satan kimse.  
                    SEMIM: (AR) Güzel kokan, güzel kokulu, 
                    güzel koku.  
                    SEMS: (AR) Günes.  
                    SEMSEDDIN / SEMSETTIN: (AR) Dinin 
                    günesi, dinin insanlara verdigi aydinlik. 
                    SEMSI: (AR) Günese ait, günesle 
                    ilgili.  
                    SEMSIFER: (AR-FAR) Günesin aydinligi, 
                    parlakligi. 
                    SENAL: (FAR-TR) (bkz. Sen). 
                    SENALP: (FAR-TR) Neseli, canli yigit. 
                     
                    SENALTAN: (FAR-TR) (bkz. Altan).  
                    SENBAY: (FAR-TR) Neseli, sevinçli, mutlu, 
                    varlikli kimse.  
                    SENCAN: (FAR-TR) Canli, neseli, hareketli 
                    yapisi olan kimse.  
                    SENDOÐAN: (FAR-TR) Sevinçli, neseli 
                    ol. 
                    SENDUR: (FAR-TR) Neseli, sevinçli olmasi 
                    devam etti, sürdü.  
                    SENEL: (FAR-TR) Sen ve mutlu ev. Bölge, il. 
                     
                    SENER: (FAR-TR) - Mutlu, neseli kimse. 
                    SENGIL: (FAR-TR) Iyi yürekli, hos 
                    sohbet kimse.  
                    SENNUR: (FAR-AR) Neseli ve nurlu insan. 
                    SENOL: (FAR-TR) Sen ve mutlu ol. (bkz. Senel). 
                     
                    SENSAL: (FAR-TR) Neseni çevrene yay, herkes 
                    neselensin. 
                    SENSOY: (FAR-TR) Neseli soydan gelen kimse.  
                    SENTÜRK: (FAR-TR) Neseli, canli, mutlu 
                    türk. 
                    SENYASAR: (FAR-TR) Yasami, neseli 
                    mutlu geçen kimse.  
                    SENYURT: (FAR-TR) Neseli, mutlu insanlarin 
                    yurdu; ülkesinde yasayan.  
                    SERAFEDDIN / SERAFETTIN: (AR) Dinin 
                    sereflisi, büyügü. 
                    SERAFET: (AR) Serefli olma hali. Soydanlik, 
                    asalet. 
                    SEREF: (AR) Yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik. 
                    Iyi ün. Övünç duyulacak sey. 
                     
                    SEREFHAN: (AR-TR) Büyük, yüce hükümdar. 
                     
                    SERIF: (AR) Serefli, kutsal. Soylu temiz. 
                     
                    SEVKET: (AR) Azamet, büyüklük, ululuk, 
                    debdebe, hasmet.  
                    SEVKI: (AR) Sevkle ilgili, sevke 
                    ait, neseli.  
                    SEYBAN: (AR) Saçlarina ak düsmüs 
                    yasli kimse. Mogol hükümdarlarindan 
                    birisi.  
                    SIMSEK: (TR) Yagmurlu havada, buluttan 
                    buluta ya da yere elektrik bosalirken olusan, 
                    geçici ve siddetli elektrik akimi. 
                    Canli, hizli, coskulu, hareketli 
                    kimse.  
                    SINAS: (FAR) Anlayan, taniyan, bilen. 
                     
                    SINASI: (FAR) Tanimaya, anlamaya 
                    özgü, tanimak, bilmekle ilgili.  
                    SIRAZ: (FAR) Türk müziginde eski 
                    bir makam.  
                    SIRVAN: (FAR) Iran'da bir kent adi. 
                    Aslan barinagi.  
                    SIRZAT: (AR-FAR) Aslan gibi güçlü, 
                    kisilikli kimse.  
                    SÖLEN: (TR) En üst idareci tarafindan 
                    bütün halka verilen,yemek, ziyafet.  
                    SÜKRAN: (AR) Iyilik bilme, gönül 
                    borcu, minnettarlik 
                   
                  KIZ ISIMLERI  
                  SADAN: (FAR) Keyifli, neseli, 
                    sevinçli.  
                    SADIYE: (AR) Memnunluk, sevinç, gönül 
                    ferahligi. Güzel sesle sarki 
                    okuyan, siir söyleyen.  
                    SADUMAN: (AR) Sevinçli, neseli, memnun. 
                     
                    SAHANDE: (FAR) Mutlu, memnun.  
                    SAHANE: (FAR) Hükümdarlara yakisacak 
                    kadar güzel, eksiksiz olan.  
                    SAHBANU: (FAR) Hükümdar esi, sah 
                    hanimi.  
                    SAHDANE: (FAR) Iri inci tanesi. 
                    SAHESER: (FAR) Degerli, üstün nitelikli. 
                    Kalici, degerli, üstün yapit. 
                     
                    SAHHANIM: (FAR) Hanim sultan. Sah ve hanim 
                    kelimelerinden birlesik isim.  
                    SAHIGÜL: (FAR) Gül dali.  
                    SAHIKA: (AR) Zirve, doruk, dag tepesi.  
                    SAHMELEK: (FAR-AR) Melekler kadar güzel, güzellikte 
                    lider.  
                    SAHNAZ: (FAR) Çok nazli.  
                    SAHNISA: (FAR-AR) Hükümdar kadin, 
                    hükümdar karisi. Kadinlarin 
                    sahi. 
                    SAHNUR: (AR-FAR) Kaynak, isik kaynagi. 
                    Münevver.  
                    SAHSINUR: (AR) Nurlu kisi, aydinlik 
                    kimse.  
                    SAIKA: (AR) Istekli, hevesli, sevkli. 
                    SAKIRE: (AR) Sükreden, durumundan 
                    memnun olan. Allah'a sükreden.  
                    SAYAN: (FAR) Uygun, yakisir, münasip, 
                    layik.  
                    SÂYESTE: (FAR) Layik uygun, münasip. 
                     
                    SAYLAN: (TR). Çok övünen, gururlu kimse. 
                    Sevinçli, neseli.  
                    SAZIMET: (AR) Kimseye benzemeyen, farkli, 
                    tek, essiz.  
                    SAZIYE: (AR) (bkz. Sadiye).  
                    SEBNEM: (FAR) Havada buhar durumundayken gecenin serinligiyle 
                    yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlaciklari, 
                    çig.  
                    SEBNUR: (AR-FAR) Gecenin nuru, gecenin isigi, 
                    aydinligi. 
                    SEFAKAT: (AR) Sefkat, aciyarak ve esirgeyerek 
                    sevme.  
                    SEFIKA: (AR) Sefkatli, acimasi 
                    olan, esirgeyici.  
                    SEFKAT: (AR) Sevecenlik, acima ve sevgi duygusu. 
                     
                    SEHADET: (AR) (bkz. Sahadet).  
                    SEHBAL: (FAR) Kus kanadinin en uzun 
                    tüyü.  
                    SEHNAZ: (FAR) Türk musikisinde mürekkep bir 
                    makam ve perde. Çok nazli.  
                    SEHPER: (FAR) Kus kanadinin en uzun 
                    tüyü.  
                    SEHRAZAT: (FAR) Kendi kendine yasayan, özgür. 
                     
                    SEHRIBAN: (FAR) Sehrin büyügü, 
                    ileri geleni.  
                    SEHRINAZ: (FAR) Türk müziginin 
                    en eski makamlarindan. 
                    SEKIBE / SEKIPE: (FAR) Sabir, 
                    tahammüllü, dayanikli.  
                    SEKURE: (AR) Çok sükreden, sükredici, 
                    deger bilen.  
                    SELALE: (AR) Büyük bir akarsuyun yüksekten 
                    düsmesiyle meydana gelen büyük çaglayan, 
                    çavlan.  
                    SEMIME: (AR) Güzel kokulu sey.  
                    SEMINUR: (AR) Mum isigi, 
                    mum aydinligi.  
                    SEMSINISA: (FAR-AR) Kadinlarin 
                    günesi. Günes gibi kadin. 
                    SEMSINUR: (AR) Günesin isigi, 
                    nuru.  
                    SEN: (FAR) Neseli, sevinçli.Daha çok 
                    iki isimlerde kullanilir. Sener, Senol. 
                     
                    SENAL: (FAR-TR) (bkz. Sen).  
                    SENEL: (FAR-TR) Sen ve mutlu ev. Bölge, il. 
                     
                    SENGÜL: (FAR-TR) Gülün en güzel 
                    hali.  
                    SENGÜN: (FAR-TR) Sevinçli, ferah gün. 
                     
                    SENAY: (FAR-TR) Ayin parlakligi, 
                    güzelligi. 
                    SENNUR: (FAR-TR) Neseli ve nurlu insan.  
                    SENOL: (FAR-TR) Sen ve mutlu ol.  
                    SERARE: (AR) Kivilcim.  
                    SERIFE: (AR) Serefli, kutsal. Soylu temiz. 
                     
                    SERMENDE: (FAR) Utangaç, çok utanan, mahcup. 
                     
                    SERMIN: (FAR) Utangaç, mahcup.  
                    SEVKIYE: (AR) Sevkle ilgili, sevke 
                    ait, neseli.  
                    SEVVAL: (AR) Hicri takvime göre yilin 
                    10. ayi, ilk üç günü seker 
                    bayramidir. 
                    SEYDA: (FAR) Ask çilgini, 
                    çok tutkun, asik.  
                    SEYDAGÜL: (FAR) (bkz. Seyda).  
                    SEYDANUR: (FAR-AR) (bkz. Seyda).  
                    SEYMA: (AR) Bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. 
                     
                    SIIR: Zengin sembollerle uyumlu seslerle 
                    ortaya çikan edebi anlatim biçimi 
                     
                    SIRAZE: (FAR) Kitap ciltlerinin iki ucunda bulunan 
                    ve yapraklari muntazam tutan, ibrisimden örülmüs 
                    ince serit. Esas, düzen, nizam.  
                    SIRIN: (FAR) Sevimli, cana yakin. 
                     
                    SÖHRET: (AR) Söhretli, ünlü, 
                    söhreti agizlarda dolasan. 
                    SÖLEN: (TR) En üst idareci tarafindan 
                    bütün halka verilen, yemek, ziyafet.  
                    SÜLE: (AR) Alev, yalim. Alevli ates. 
                    SÜKRAN: (AR) Iyilik bilme, gönül 
                    borcu, minnettarlik.  
                    SÜKRIYE: (AR) Iyilik bilme, minnettarlikla 
                    ilgili, iyilik bilen.  
                    SÜKUFE: (FAR) Çiçek. Süslemede 
                    çiçek motiflerine dayanan bir tarz  
                 |